Nabizade Nazım’ın 1890 yılında yayımlanan Karabibik romanı, Türk edebiyatının ilk köy romanı olarak kabul edilir. Eser, Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı Beymelik köyünde geçer ve köydeki sıradan bir köylünün toprak mücadelesini konu alır.
Başkahraman Karabibik, babasından kalan sekiz dönümlük tarlasında çiftçilik yaparak geçimini sağlamaya çalışan yoksul bir köylüdür. En büyük hayali, bir çift öküz sahibi olmaktır; çünkü bu, tarlasını daha verimli şekilde işleyebilmesine imkân tanıyacaktır. Ancak ekonomik yetersizlikler ve toprak ağası Yosturoğlu ile olan gerginlik, onun bu hayalini zorlaştırır.
Karabibik, tarlasını sürmek için komşusu Koca İmam’dan öküz kiralar, fakat bu çözüm sürdürülebilir değildir. Kızı Huri’yi Koca İmam’ın kayınbiraderi Sarı İsmail ile evlendirmeyi planlar, ancak Sarı İsmail’in başka biriyle evlenmesi bu planı boşa çıkarır. Çaresiz kalan Karabibik, köydeki Rum tefeci Yani’den yüksek faizle borç alarak bir çift öküz satın alır. Bu süreçte, Yosturoğlu’nun yeğeni Hüseyin’in kızı Huri’ye olan sevgisi ortaya çıkar ve Hüseyin, Huri ile evlenir.
Roman, Karabibik’in hem öküzlerine hem de kızının mutluluğuna kavuşmasıyla son bulur. Ancak kısa süre sonra Karabibik hastalanır ve huzur içinde ölür. Roman, köy yaşamını ve köylülerin zorluklarını realist bir üslupla anlatırken, dönemin sosyoekonomik yapısını da gözler önüne serer.