Kanunî Sultan Süleyman Devrinde Avrupa’daki Siyasi Gelişmeler

Kanunî Sultan Süleyman Devrinde Avrupa’daki Siyasi Gelişmeler

Kanunî Sultan Süleyman devrinde Avrupa’daki siyasi gelişmeler, Osmanlı Devleti’nin kıtadaki en güçlü aktörlerden biri haline gelmesini sağlamış ve Avrupa’nın dengelerini derinden etkilemiştir. Bu dönemde Osmanlı, Habsburglar ile büyük bir mücadeleye girişmiş, Fransa ile yaptığı ittifak sayesinde Avrupa’daki güç dengelerini kendi lehine çevirmiştir. Kanunî Sultan Süleyman devrinde Avrupa’daki siyasi gelişmeler, Osmanlı’nın sınırlarını genişletmesi, Belgrad ve Mohaç zaferleri ile Orta Avrupa’da hâkimiyet kurması ve Viyana Seferleri ile Avrupa içlerine ilerleyerek Habsburg İmparatorluğu’nu zor durumda bırakmasıyla şekillenmiştir. Osmanlı Devleti, yalnızca askeri başarılarıyla değil, aynı zamanda Avrupa’da uyguladığı diplomasi ve denge politikalarıyla da kıtada kalıcı bir etki bırakmıştır. Kanunî Sultan Süleyman devrinde Avrupa’daki siyasi gelişmeler incelendiğinde, Osmanlı’nın Avrupa devletleri sisteminde nasıl belirleyici bir güç olduğu ve kıtadaki büyük siyasi dönüşümlere nasıl yön verdiği açıkça görülmektedir.

Kanunî Sultan Süleyman Devrinde Avrupa’daki Siyasi Gelişmeler ve Osmanlı’nın Etkisi

Giriş

Kanuni Sultan Süleyman dönemi, Osmanlı Devleti’nin Avrupa siyasetine doğrudan etki ettiği ve kıtanın güç dengelerini belirleyen en önemli aktörlerden biri haline geldiği bir süreçtir. Bu dönemde Avrupa, Habsburg ve Fransa arasındaki mücadeleler, İtalya Savaşları ve Reform Hareketleri gibi büyük dönüşümler yaşamaktaydı. Osmanlı Devleti, bu gelişmeleri dikkatle takip ederek Avrupa’daki dengeleri kendi lehine çevirmeye yönelik diplomatik ve askeri adımlar atmıştır.

Kanuni Sultan Süleyman’ın Avrupa siyasetindeki temel amacı, Osmanlı’nın sınırlarını genişletmek, Batı’daki üstünlüğünü pekiştirmek ve Habsburglarla olan mücadelede avantaj sağlamak olmuştur. Osmanlı, özellikle Fransa ile kurduğu diplomatik ittifak sayesinde Avrupa içlerinde daha geniş bir etki alanına sahip olmuş, aynı zamanda Protestan devletlerle dolaylı ilişkiler geliştirerek Habsburg hegemonyasına karşı Avrupa’daki muhalefeti desteklemiştir.

Bu yazıda, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Avrupa’daki siyasi gelişmeler ele alınarak, Osmanlı’nın kıtadaki askeri ve diplomatik girişimlerinin Avrupa devletleri üzerindeki etkileri ve sonuçları incelenecektir. Osmanlı’nın Avrupa’daki büyük güç mücadelesine nasıl yön verdiği ve bu dönemdeki politikalarının uzun vadede Osmanlı-Avrupa ilişkilerini nasıl şekillendirdiği analiz edilecektir.

Avrupa’daki Genel Siyasi Durum

Kanuni Sultan Süleyman döneminde Avrupa, büyük çaplı siyasi ve askeri mücadelelerin yaşandığı bir döneme girmiştir. 1494-1559 yılları arasındaki İtalya Savaşları, Avrupa’nın en güçlü devletleri olan Fransa ve Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu (Habsburglar) arasındaki rekabetin merkezinde yer almıştır. Bu savaşlar, Avrupa’nın siyasi dengelerini derinden etkilemiş ve Osmanlı Devleti için önemli fırsatlar yaratmıştır.

İtalya Savaşları, İspanya ve Habsburglar ile Fransa arasındaki rekabetin derinleşmesine neden olmuş ve Avrupa’da uzun yıllar sürecek bir güç mücadelesini tetiklemiştir. Habsburglar, Avrupa’nın büyük bir bölümünü kontrol eden en güçlü hanedan olarak öne çıkarken, Fransa bu tehdide karşı koymak için Osmanlı Devleti ile yakın diplomatik ilişkiler geliştirmeye yönelmiştir.

Osmanlı Devleti, Avrupa’daki bu iç mücadelelerden faydalanarak kendi stratejik çıkarları doğrultusunda hareket etmiş ve Fransa ile bir ittifak politikası izlemiştir. 1536 Osmanlı-Fransa ittifakı, Avrupa’da Habsburg gücünü dengelemeye yönelik atılmış önemli bir adımdır. Bu ittifak sayesinde Osmanlı, Akdeniz’de ve Orta Avrupa’da Habsburglara karşı avantaj elde etmiş, Fransa ise Osmanlı’nın askeri ve deniz gücünden yararlanarak İtalya’daki çıkarlarını korumaya çalışmıştır.

Osmanlı-Fransız ittifakı, Avrupa’da büyük yankı uyandırmış ve Osmanlı’nın Hristiyan dünyasının iç siyasetine doğrudan müdahil olmasını sağlamıştır. Bu ittifak, Osmanlı Devleti’nin Avrupa’daki siyasi denge politikalarının temel taşlarından biri olmuş ve Osmanlı’nın kıtadaki diplomatik etkinliğini artırmıştır.

Osmanlı-Fransa İlişkileri

Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı Devleti, Avrupa’daki dengeleri kendi lehine çevirmek amacıyla Fransa ile diplomatik ilişkiler kurmuştur. Habsburglar ile mücadele eden Fransa, Osmanlı Devleti’ni güçlü bir müttefik olarak görmüş ve bu doğrultuda Osmanlı ile temaslarını artırmıştır.

Osmanlı ile Fransa arasındaki en önemli diplomatik gelişme, 1536 yılında yapılan Osmanlı-Fransa ittifakı olmuştur. Bu ittifak, Avrupa’da Habsburg üstünlüğüne karşı koymayı amaçlayan bir stratejinin parçasıydı. Fransa, Habsburg İmparatoru Şarlken’in (V. Karl) Avrupa’daki hegemonyasını kırmak için Osmanlı Devleti’nden destek istemiştir. Osmanlılar ise bu ittifakı, Avrupa’daki Habsburg tehdidine karşı bir denge unsuru olarak değerlendirmiştir.

Bu ittifak, sadece askeri alanda değil, ekonomik ve ticari alanlarda da etkili olmuş, Fransa Osmanlı topraklarında kapitülasyon ayrıcalıkları elde etmiştir. Fransa’ya tanınan bu imtiyazlar, Fransız tüccarlarının Osmanlı limanlarında serbestçe ticaret yapmalarına ve Osmanlı topraklarında düşük vergilerle işlem gerçekleştirmelerine olanak sağlamıştır.

Osmanlı Devleti, Fransa ile ittifak yaparak Avrupa’daki diğer muhalif güçlerle de dolaylı olarak ilişkiler geliştirmiştir. Bu kapsamda, Osmanlı yönetimi, Almanya’daki Protestan prenslikler ile diplomatik temaslar kurmuş ve Habsburglara karşı bir denge unsuru yaratmaya çalışmıştır. Protestan reform hareketleri nedeniyle Habsburglar ile çatışma halinde olan prenslikler, Osmanlı’nın Batı Avrupa’daki nüfuzunu artırmasına dolaylı katkıda bulunmuştur.

Sonuç olarak, Osmanlı-Fransa ittifakı, Osmanlı Devleti’nin Avrupa’daki diplomatik stratejilerinin en önemli unsurlarından biri haline gelmiş, Habsburglara karşı güçlü bir denge politikası oluşturulmasına katkıda bulunmuştur. Bu ittifak, Osmanlı’nın Avrupa iç siyasetine doğrudan müdahil olmasını sağlamış ve Osmanlı-Fransız ilişkileri uzun yıllar boyunca sürecek bir iş birliği haline gelmiştir.

Osmanlı-Habsburg Rekabeti

Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı Devleti, Avrupa’daki en büyük rakibi olan Habsburglarla uzun süreli bir mücadeleye girişmiştir. Osmanlı-Habsburg rekabeti, özellikle Macaristan, Avusturya ve Orta Avrupa’nın hâkimiyeti üzerine yoğunlaşmış, Osmanlı’nın kıtadaki genişleme politikalarının en önemli hedeflerinden biri olmuştur.

Osmanlı-Habsburg mücadelesinin en kritik dönemeçlerinden biri 1529 Viyana Seferi olmuştur. Kanuni Sultan Süleyman, 1526 Mohaç Zaferi’nden sonra Osmanlı himayesine giren Macaristan’ın kontrolünü kesinleştirmek ve Habsburgları geri püskürtmek için büyük bir orduyla Viyana üzerine yürümüştür. Ancak kuşatma, ağır hava koşulları, uzun ikmal hatları ve Viyana’nın güçlü savunması nedeniyle başarısız olmuş, Osmanlı ordusu şehri ele geçiremeden geri çekilmek zorunda kalmıştır.

Viyana Seferi sonrasında Osmanlı-Habsburg mücadelesi devam etmiş, 1532’de Osmanlı yeniden Avusturya üzerine bir sefer düzenlemiştir. Bu süreçte Habsburglar, Osmanlı ilerleyişini durdurmaya çalışırken, Osmanlılar da Avusturya topraklarında Macaristan üzerindeki üstünlüğünü pekiştirmeye çalışmıştır.

Bu mücadelenin sonucunda 1533 yılında İstanbul Antlaşması imzalanmış, böylece Osmanlı Devleti Avusturya karşısında diplomatik bir zafer kazanmıştır. Antlaşmaya göre:

  • Habsburg İmparatoru V. Karl (Şarlken), Osmanlı Sultanı Kanuni Sultan Süleyman’a eşit bir hükümdar olarak görülmeyecek, Avusturya Arşidükü Osmanlı padişahına bağlı bir hükümdar olarak kabul edilecekti.
  • Macaristan’ın büyük bir bölümü Osmanlı yönetimi altında kalacak, Habsburglar sadece batı kısmını kontrol edebilecekti.
  • Osmanlılar Orta Avrupa’da üstünlük sağlarken, Avusturya yıllık vergi ödemeyi kabul edecekti.

1533 İstanbul Antlaşması, Osmanlı’nın Avrupa’daki siyasi üstünlüğünü pekiştirmiş ve Habsburglar karşısında diplomatik bir zafer kazanmasını sağlamıştır. Bu antlaşmayla Osmanlı Devleti, Orta Avrupa’daki etkinliğini artırmış, Habsburgları diplomatik olarak zayıflatmış ve Avusturya’nın Osmanlı karşısında savunmacı bir konuma çekilmesine neden olmuştur.

Avrupa’daki Osmanlı Seferleri

Kanuni Sultan Süleyman dönemi, Osmanlı Devleti’nin Avrupa’da genişleme siyaseti izlediği ve büyük askeri başarılar elde ettiği bir dönem olmuştur. Osmanlı ordusu, Avrupa’nın çeşitli bölgelerinde düzenlediği seferlerle sınırlarını genişletmiş ve kıtanın güç dengelerini değiştirmiştir.

1521 Belgrad Seferi:
Kanuni Sultan Süleyman, Avrupa’daki ilk büyük seferini 1521 yılında Belgrad üzerine düzenlemiştir. Belgrad, Osmanlı’nın Orta Avrupa’ya açılmasında stratejik öneme sahip bir kale olup, daha önce II. Mehmet döneminde kuşatılmasına rağmen ele geçirilememişti. Kanuni, güçlü Osmanlı ordusuyla şehri kuşatarak Belgrad’ı Osmanlı topraklarına katmayı başarmış ve böylece Osmanlı, Macaristan ve Orta Avrupa’ya giden yolu açmıştır. Bu zafer, Osmanlı Devleti’nin Avrupa’daki ilerleyişinin ilk büyük adımı olmuştur.

1526 Mohaç Meydan Muharebesi:
Osmanlı-Habsburg mücadelesinin en önemli safhalarından biri Mohaç Meydan Muharebesi’dir. 29 Ağustos 1526’da Osmanlı ordusu, Macar Krallığı ile karşı karşıya gelmiş ve tarihin en kısa süren savaşlarından biri olan bu muharebede kesin bir zafer kazanmıştır. Savaş yalnızca yaklaşık iki saat sürmüş, Osmanlı topçusunun üstün ateş gücü ve taktiksel manevraları sayesinde Macar ordusu büyük bir yenilgiye uğratılmıştır. Macar Kralı II. Lajos savaş meydanında hayatını kaybetmiş, Macaristan tahtı Osmanlı himayesi altına girmiştir. Bu zafer, Osmanlı Devleti’nin Orta Avrupa’da kalıcı bir güç haline gelmesini sağlamış ve bölgedeki siyasi dengeleri Osmanlı lehine değiştirmiştir.

1529 ve 1532 Viyana Seferleri:
Mohaç Zaferi’nden sonra Osmanlı Devleti, Avrupa’daki ilerleyişini sürdürerek Viyana üzerine yürümüştür. 1529 yılında düzenlenen Viyana Seferi, Osmanlı ordusunun Avrupa içlerine kadar ilerlediği en önemli seferlerden biri olmuştur. Kanuni Sultan Süleyman, Habsburgların Orta Avrupa’daki gücünü kırmak ve Avusturya üzerindeki baskıyı artırmak amacıyla Viyana’yı kuşatmıştır. Ancak, Osmanlı ordusu sert hava koşulları, lojistik sorunlar ve Avusturyalıların güçlü savunması nedeniyle şehri ele geçirememiştir.

1532 yılında Osmanlı ordusu tekrar Avusturya topraklarına girerek yeni bir Viyana Seferi düzenlemiş, ancak bu seferde de Viyana yerine Graz ve çevresindeki kaleler hedef alınmıştır. Osmanlılar, Habsburg topraklarına ciddi zararlar vermiş ve Viyana’ya yaklaşmış olsa da, kesin bir sonuç alınamamıştır. Bu seferler, Osmanlı-Habsburg mücadelesinin en önemli aşamalarından biri olmuş ve Osmanlı Devleti’nin Avrupa’daki en büyük ilerleyişini temsil etmiştir.

Bu seferler sonucunda Osmanlı Devleti, Avrupa’daki en büyük askeri güçlerden biri haline gelmiş, Habsburglar karşısında sınırlarını genişletmiş ve Orta Avrupa’da kalıcı bir nüfuz alanı oluşturmuştur.

Osmanlı’nın Avrupa Devletler Sistemindeki Yeri

Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı Devleti, Avrupa’nın en büyük askeri ve siyasi güçlerinden biri haline gelmiş ve Avrupa devletler sisteminin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Osmanlı’nın kıtadaki etkinliği, yalnızca askeri fetihlerle sınırlı kalmamış, aynı zamanda diplomatik ve stratejik hamlelerle Avrupa siyasetini yönlendiren bir aktör haline gelmiştir.

Avrupa’nın Osmanlı Yükselişine Tepkisi

Osmanlı’nın Balkanlar ve Orta Avrupa’daki ilerleyişi, Avrupa’nın büyük güçleri arasında Habsburg merkezli bir ittifak oluşmasına neden olmuştur. Osmanlı’nın Macaristan’ı ele geçirmesi ve 1529’da Viyana’yı kuşatması, Avrupa’da Osmanlı tehdidine karşı büyük bir endişe yaratmıştır. Habsburg İmparatoru V. Karl (Şarlken), Osmanlı ilerleyişini durdurmak amacıyla Avrupa’nın Katolik devletlerini Osmanlı’ya karşı birleştirmeye çalışmış, ancak Osmanlı’nın Avrupa’daki diğer devletlerle kurduğu diplomatik ilişkiler bu birliği zayıflatmıştır.

Osmanlı’nın Avrupa’daki Denge Politikası ve Stratejileri

Osmanlı Devleti, Avrupa’da güçler dengesini kendi lehine çevirmek amacıyla Fransa ile ittifak kurmuş ve 1536’da Osmanlı-Fransa anlaşmasını imzalamıştır. Bu anlaşma, Osmanlı’nın Avrupa’daki en önemli stratejik hamlelerinden biri olmuş ve Osmanlı Devleti’ne Akdeniz’de ve Orta Avrupa’da Habsburglara karşı diplomatik üstünlük sağlamıştır.

Osmanlı’nın Avrupa’daki bir diğer stratejisi de, Kutsal Roma İmparatorluğu ile mücadele eden Protestan prenslikleri desteklemek olmuştur. Osmanlı Devleti, Almanya’daki Reform hareketleri sonucu Habsburglar’a karşı mücadele eden Protestan devletlerin mücadelesini diplomatik olarak destekleyerek Avrupa’daki Habsburg gücünü zayıflatmaya çalışmıştır. Bu politika, Osmanlı’nın Avrupa siyasetinde önemli bir denge unsuru olmasını sağlamış ve Osmanlı karşıtı Katolik ittifakların oluşmasını zorlaştırmıştır.

Osmanlı’nın Avrupa’daki Diplomatik Girişimleri

Osmanlı Devleti, Avrupa siyasetinde askeri gücünün yanı sıra diplomatik yollarla da etkili olmayı sürdürmüştür. Osmanlı sultanları, Venedik, Fransa ve Lehistan gibi devletlerle ittifaklar kurarak Avrupa’daki dengeyi kendi lehine çevirmiştir. Osmanlı diplomasisi, yalnızca doğrudan ittifaklarla değil, ekonomik imtiyazlar ve kapitülasyonlar yoluyla da Avrupa devletleriyle ilişkilerini geliştirmiştir.

Sonuç olarak, Osmanlı Devleti Kanuni Sultan Süleyman döneminde Avrupa devletler sisteminin en güçlü aktörlerinden biri olmuş, kıtadaki güç dengelerini belirleyen en önemli unsurlardan biri haline gelmiştir. Osmanlı’nın Avrupa siyasetine etkisi yalnızca askeri fetihlerle değil, diplomasi ve denge politikalarıyla da şekillenmiştir.

Kanunî Sultan Süleyman Devrinde Avrupa’daki Siyasi Gelişmeler: Sonuç

Kanuni Sultan Süleyman dönemi, Osmanlı Devleti’nin Avrupa’daki en büyük askeri ve siyasi güçlerden biri haline geldiği dönemdir. Osmanlı Devleti, Avrupa’nın iç dengelerini etkileyerek kıtanın siyasi haritasını şekillendiren önemli bir aktör olmuş, Fransa ile yaptığı ittifaklar ve Habsburglarla giriştiği mücadelelerle Avrupa devletler sistemi içinde kalıcı bir yer edinmiştir.

Osmanlı’nın Avrupa’da izlediği strateji, hem askeri fetihler hem de diplomatik hamlelerle kıtadaki güç dengelerini Osmanlı lehine çevirmiştir. Belgrad’ın fethi, Mohaç Zaferi ve Viyana Seferleri gibi askeri başarılar, Osmanlı’nın Orta Avrupa’daki etkinliğini artırırken, Osmanlı-Fransa ittifakı ve Protestan prensliklerle kurulan dolaylı ilişkiler, Osmanlı Devleti’nin diplomasi yoluyla da Avrupa’da güçlü bir konumda kalmasını sağlamıştır.

Kanuni Sultan Süleyman’ın ölümünden sonra Osmanlı’nın Avrupa’daki gücü savaşlar ve diplomatik dengeler çerçevesinde devam etmiş, ancak ilerleyen yıllarda Osmanlı’nın Avrupa’daki genişleme hızı yavaşlamıştır. 16. yüzyılın sonlarına doğru Habsburglarla yapılan uzun süreli savaşlar, Osmanlı’nın Avrupa’da sınırlarını koruma odaklı bir politika izlemesine neden olmuş ve Osmanlı-Habsburg rekabeti yüzyıllar boyunca devam etmiştir.

Sonuç olarak, Kanuni Sultan Süleyman devri, Osmanlı’nın Avrupa’daki en güçlü dönemlerinden biri olmuş, Osmanlı Devleti’nin Batı dünyasında askeri, ekonomik ve diplomatik bir süper güç olarak konumlanmasını sağlamıştır.

Yararlanılan ve Başvurulabilecek Kaynaklar

  • Bostan, İ. (2006). Beylikten İmparatorluğa: Osmanlı Denizciliği. İstanbul: Kitap Yayınevi​.
  • Burbank, J., & Cooper, F. (2012). İmparatorluklar Tarihi: Farklılıkların Yönetimi ve Egemenlik. İstanbul: İnkılâp Kitabevi​.
  • Emecen, F. M. (2009). Osmanlı Klasik Çağında Siyaset. İstanbul: Timaş Yayınları​.
  • Emecen, F. M. (2011). İmparatorluk Çağının Osmanlı Sultanları: Bayezid (II), Yavuz, Kanuni. İstanbul: İSAM Yayınları​.
  • İnalcık, H. (2009). Devlet-i ‘Aliyye: Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar, Klasik Dönem (1302-1606): Siyasal, Kurumsal ve Ekonomik Gelişim. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları​.
  • Kunt, M. (2002). Süleyman Dönemine Kadar Devlet ve Sultan: Uç Beyliğinden Dünya İmparatorluğuna. Kanuni ve Çağı: Yeniçağda Osmanlı Dünyası, İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları​

Akademik Çalışmalar

Kanunî Sultan Süleyman devrinde Avrupa’daki siyasi gelişmelerle ilgili olarak aşağıdaki akademik çalışmalardan yararlanabilirsiniz:

  1. “Kânunî Sultan Süleyman Han’ın Divanı’nda Siyaset ve Ahlak Düşüncesini İşleyen Beyitler”Bu makalede, Kanunî Sultan Süleyman’ın şiirleri üzerinden siyaset ve ahlak anlayışı incelenmektedir. Sultan’ın iktidar ve ahlak algısı, divanındaki beyitler aracılığıyla analiz edilmiştir. dergipark.org.tr
  2. “1597 Tarihli Ahidnâme Öncesinde Osmanlı-Fransa İlişkileri”Emirhan Özçelik’in bu çalışması, Kanunî Sultan Süleyman döneminde başlayan Osmanlı-Fransa ilişkilerinin İnebahtı Deniz Savaşı sonrasındaki seyrini ve 1597 tarihli ahidnâme öncesindeki diplomatik gelişmeleri ele almaktadır. dergipark.org.tr
  3. “Uluslararası Dengeler Çerçevesinde Osmanlı İmparatorluğu-Venedik Cumhuriyeti İlişkileri ve Sadrazam İbrahim Paşa (1523-1536)”Elvin Otman’ın bu makalesi, İbrahim Paşa’nın sadrazamlık döneminde Osmanlı-Venedik ilişkilerini ve uluslararası siyasetteki rolünü incelemektedir. Çalışma, Osmanlı-Habsburg rekabeti bağlamında Venedik ile olan diplomatik ilişkileri analiz etmektedir. dergipark.org.tr
  4. “Kanunî Sultan Süleyman’ın Baniliğinde Ailesinin Yeri”Bu makalede, Kanunî Sultan Süleyman’ın ailesinin, onun banilik faaliyetlerindeki rolü ve etkisi üzerinde durulmaktadır. Sultan’ın siyasi, sosyal ve kültürel gelişmelere katkıları incelenmiştir. dergipark.org.tr
  5. “İki Dizi, İki Sultan Süleyman: Tarihsel Kurgular Yoluyla Lider İmajlarının İnşası”Bu çalışma, Kanunî Sultan Süleyman’ın farklı televizyon dizilerindeki temsillerini karşılaştırarak, tarihsel kurgular aracılığıyla lider imajlarının nasıl inşa edildiğini analiz etmektedir. dergipark.org.tr

Bu çalışmalar, Kanunî Sultan Süleyman dönemi ve Avrupa’daki siyasi gelişmeler hakkında derinlemesine bilgi sunmaktadır.

İlgili Bağlantılar

II.Murad ve Osmanlı’nın Rumeli’de Kesin Yerleşmesi(Yeni sekmede açılır)

Arnavutluk Hadiseleri ve Macaristan’a Yönelik Osmanlı Politikası(Yeni sekmede açılır)

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top